NICE ; LÜKS VE KONFORLU BİR DEVR-İ ALEM : GEMİ SEYAHATİ

img_2514

CÔTE D’AZUR ‘un güzeli NİCE!

Villefranche ‘ın güzelliğini yeni yeni keşfetmeye başlamışken , gemimizin hareket saatine kısa bir süre kaldığını farkedip, Gare de Villefranche Sur Mer  yani Villefranche tren garına doğru hareket ediyoruz.

Bu şirin kıyı kasabasından hızlı adımlarla uzaklaşırken bir yandan da Côte d’Azur un eşsiz güzelliklerine sahip dünyaca ünlü şehirleri olan Cannes‘ a mı veya Nice‘e mi gidelim, karar vermeye çalışıyoruz.

İngiliz aristokrasisinin dünya’ya tanıttığı Fransa’nın akdeniz sahilinde bulunan Côte d’Azur un en havalı üçlüsü Monaco, Nice ve Cannes,birbirlerine olan kısa mesafeleri ve rahat ulaşım alternatifleriyle,buraya kadar gelmişken ‘mutlaka görülmeli’ dedirten elzem yerler.

Bizim programımızda maalesef seyahat acentamızın son dakika duyurduğu zorunlu bir değişik nedeniyle Monaka yer almıyor.

Bu değişiklik nedeniyle hepimiz biraz gerginiz fakat ne olursa olsun bu gezinin tadını çıkartmaya geldiğimizden sorunu büyütmüyoruz.

Alternatiflerimiz hala çok göz alıcı ;Cannes veya Nice! Gönül her ikisini de görmeyi doya doya zaman geçirmeyi çok istiyor ancak  bizim zamanımız kısıtlı, dönmek zorunda olduğumuz bir gemimiz var ve bu nedenle bu çok ünlü şehirlerden göz alıcı alternatiflerden sadece birini seçmeliyiz.

Cannes biraz uzak olduğundan dönüşte gemiye yetişebilmek için stres yaşamamak adına NİCE’e gitmeye karar veriyoruz.

img_2515.jpg

Gare de Villefranche Sur Mer‘e gelip biletlerimizi alıyoruz. İlk kez gidecekler için VilleFranche ‘a trenle sadece 2 durak uzaklıkta olan Nice Ville  durağında inmeleri gerektiğini söylemekte fayda var. Çünki bizim bildiğimiz gibi sadece Nice olarak tanımlanmıyor burası öncesinde Nice-Rigular sonrasında ise Nice St.Augustin durakları var. Karıştırmamak önemli. Neyse ki buralarda turist çok ve hepsi de sohbet etmeye gayet açık ,anlaşılmayan bir şey olduğunda çekinmeden sormanızda fayda var güleryüzle yardımcı oluyorlar.

Tren bileti fiyatına gelince, Nice Ville için kişi başı tek yön 1.80 Euro , Gidiş-Dönüş 3,60 Euro oldukça ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde gidebileceğiniz yerler.

img_1633

Biletimizi aldıktan sonra  heyecanla trenimizi beklemeye koyuluyoruz.

img_2516

Kısa bir süre sonra tam saatinde gelen trenimize binip muhteşem manzaraların olduğu bir yolculuğun ardından  NİCE VİLLE ‘e geliyoruz.NICE

img_2518

Cote D’Azur bölgesinin başkenti olan Nice aynı zamanda Fransa’nın beşinci büyük kenti. Seçkinler şehri olarak bilinen Nice’de Fransızca’nın en seçkin aksanı konuşuluyor.

Sizde benim gibi şehre bu güzel ismi ‘NİCE’ nasıl verildiğini merak ediyorsanız hemen kısa bir açıklama yapayım; Kent, Yunanlılar tarafından MÖ 4. yüzyılda kurulmuş. Halkın,bir saldırıya direnmelerine yardım ettiğine inandıkları zafer tanrıçası Nike’i onurlandırmak için Nice olarak adlandırılmış.

Kentlerinde enerjisi olduğuna ruhu olduğuna inanan biri olarak, bu şehre bu kadar onurlu bir nedenle verilen bu ismin ancak bu kadar yakışabileceğini söyleyebilirim.  İsmi gibi NICE bir kent burası!

Bu kentte birbirinden şık cafe ve butiklerin yanısıra zamanınız varsa birçok tarihi kalıntı ve müze’de görebilirsiniz..17. ve 18. y.y.’a ait tarihi dokusu bozulmamış sokaklarda bulunan kafeler turistlerin uğrak noktası ve bu nedenlerden ötürü dünyanın her yerinden insan çeken bir mıknatıs görevi görüyor.

Nice’i bizim gibi ilk defa ziyaret edeceklere birkaç farklı seçenek sunmakta fayda var.. Bunlardan ilki deniz sevdalısı olanlar için göz alıcı popüler plajlar..Zamanının çoğunu plajda geçirmeyi planlayanlar için önerilerimiz olacak. Şöyle ki Nice’de plajların çoğu taşlı bu yüzden yanınıza sandaletlerinizi mutlaka almanız ve denizde derinlik çoğu yerde umulmadık bir şekilde arttığından halk plajlarını tercih etmeniz ..(Çünkü buralarda sürekli çalışan can kurtaranlar bulunmaktaymış. )

Bir çok otelin baktığı Promenade des Anglais güzel bir seçenek. Cours Seleya denize bakan ve eski Nice’e sınır olan bir bölgede yer almakta. Burada pazartesi sabahları ikinci el ürünleri bulabileceğiniz bir pazar kuruluyormuş. Haftanın diğer günleri de çiçek ve meyve gibi ürünleri bulunabilirmiş..

Plaj dışında benim gibi güneşlenmekten ve denizden çok hoşlanmayan şehri keşfetmeyi seven biri iseniz önerimiz  Eski Nice (VIEUX NICE) olacak.

Eski Nice’de tarihi dar sokaklara girerek yokuşlara tırmanmak ve bir süreliğine kaybolmak unutamayacağınız bir deneyim olacak.. Çünkü L’Escalada’nın da bulunduğu ilgi çekici dükkanlar, hareketli kafeler ve daha onlarca restoran bu sokaklarda yer almakta. Eski Nice’in ardından le Chateau’ya yönelebilirsiniz. Le Chateau’nun merdivenleri sizi biraz yorabilir. Fakat çıktığınıza pişman olmayacaksınız çünkü nefes kesen bir manzara sizi bekliyor olacak.

İngiliz Sahil Yolu (PROMENADE DES ANGLAIS)  da bir diğer seçenek. Yol boyunca palmiyelerle turislerin olduğu kadar Nice’de yaşayan fransızların bu güzel sahil yolunda yürüyüş yapmak, spor yapmak ve çevredeki  restoranlar ve cafelerde mola verip Nice’in ünlü ROSE şarabını tadımlamak çok keyif veriyor.

img_2519

Ayrıca milyon dolarlık gözalıcı yatlar ve Corsica’ya düzenlenen seferler de burada bulunuyor. Eski Nice’in sonunda Place Garibaldi yer almakta.

Bizim sadece ünlüleri, plajı ,cafe ve butikleri kısaca zarafeti ile tanıdığımız bu güzel kent, aslında tarihçe , endüstri, bilim ve ileri teknoloji alanında bir merkez haline gelmiş durumda.

Örneğin bugün Nice, Paris’ten sonra  Fransa’daki uluslararası iş seyahatleri destinasyonu olarak ikinci sırada yer alıyor. Şehir, ulaşım kolaylığı nedeniyle iş dünyası için oldukça popüler: Fransa’daki en büyük 2. havalimanı olan NİCE havalimanı 40’tan fazla ülkede 90 destinasyona doğrudan hizmet sunuyor. Nice havalimanı, kalkış ve iniş sırasında görülebilecek fantastik manzaraya sahip dünyanın en iyi on havalimanı durumunda

Bolca seçenek sunan yaşam tarzı, şehrin sahile olan konumu ve olağanüstü güneş ışığı ile (yıllık ortalama 300 gün güneşli burası!), Nice’i uluslararası etkinlikler için vazgeçilmez bir  destinasyon haline getiriyor.

Hal böyle olunca Nice bugün ,Paris’ten sonra Fransa’nın en büyük otellerine de sahip  bir kent durumunda ve bu otellerin çoğu da şehir merkezinde yer alıyor.

Ancak Nice deyince ilk akla gelen simge otel kuşkusuz Le Negresco Oteli. Nice’in tanıtım resimlerinde masallardan çıkmış gibi duran pembe kubbeli, sarayımsı yapılı otel’e muhakkak rastamır.Bu ünlü otel’de 121 oda ve 24 süit bulunmakta.

Güzel pembe kubbesi, aşık olduğu kadının büstünü modellediği söylenen Gustave Eiffel’in atölyesinde oyulmuş. Yıllar boyunca otel, Yves Montand, Albert Camus, Jean Cocteau, Pablo Picasso, Frank Sinatra, Gina Lollobrigida, Catherine Deneuve, Marlene Dietrich, Michael Jackson, Charles Aznavour ve diğer birçok ünlü insan tarafından ziyaret edilmiş. Negresco’nun sahibi, hem otel hem de sahip olduğu tüm mülkleri , kendisini adadığı hayvanların haklarını korumak amacıyla bir yardım kuruluşuna bırakmış.

Aynı otel ayrıca dünyanın en büyük halılarından birine sahip olmasıyla ünlü.Halı 1615 yılında dokunmuş.

Her şehrin bir en ünlü meydanı varsa, Nice’in en popüler ve turistik olanı da kuşkusuz Place Massena. Jean Medecin Avenue dahil Nice’in birçok önemli caddesinin orta yerine yer alan, restoranlarla ve mağazalarla çevrelenmiş bu meydan hem turistik açıdan hem de lokaller tarafından gayet popüler bir geçiş noktası. Meydanın tam orta yerinde yer alan ihtişamlı heykel Yunan mitolojisinden bildiğimiz Apollon’a ait.

nice-place-massena-apollo-france-april-view-to-fountain-soleil-april-france-square-was-reconstructed-40970732

Meydanda şöyle bir kafanızı kaldırırsanız tepenizde 7 adet oturan insan figürünün yer aldığını göreceksiniz. “Conversation a Nice” aslı bu eser Katalan sanatçı Jaume Plensa’ya ait ve 7 kıtadan 7 insanı sembolize ediyor. Eser meydana yerleştirildiğinden beri hem seveni hem de nefret edeni çok.Bize de hem tuhaf hem de ilginç geldi,ancak neden olmasın dedik sanat sanattır!

Bu güzelliklere bu kadar kısa sürede doyabilmek mümkün değil. Gezecek daha o kadar çok yer ,görecek o kadar eser, tadacak o kadar lezzet varken biz sadece görebildiklerimizin etkisiyle mutlu olmuş ruhumuzun yüzümüze yansıması ile oluşan kocaman gülümseme ile dönüş yolunu tutuyoruz.

Öyle ya, en iyimser haliyle en az 3 gün ayırmanız gereken NİCE ‘i, 2 saat gibi bir sürede gezebilmek herkesin yapabileceği birşey değil ,geri dönüş yolunda ayaklarımızın yorgunluktan zonkladığını farkediyoruz neyse ki o sırada farkettiğimiz hibrit taksiler imdadımıza yetişiyor.

Hemen birini durdurup hızlıca tren garına doğru gidiyoruz, tabii ki bir daha gelip uzun konaklayıp tüm şehri doyasıya yaşayacağımızın sözünü vererek..

img_2444

Gemimiz bu akşam Côte d’Azur’un başlangıç noktasına TOULON’a doğru hareket ediyor. Haftaya ,Toulon ve güzel kokulu MARSEILLE’yi anlatacağım..

Görüşmek üzere,

Reklam

nerminyurtoglu tarafından yayımlandı

www.nerminyurtoglu.com www.nytmco.com

%d blogcu bunu beğendi: